Memur ve Diğer Kamu Görevlileri, Anayasa’nın 128’inci maddesine göre, Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevleri yürüten kimselerdir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda ise Memur, Sözleşmeli Personel ve İşçiler olmak üzere ayrım yapılmış olmakla birlikte şu şekilde tanımlanmıştır;
A-Memur:Mevcut kuruluş̧ biçimine bakılmaksızın, Devlet ve diğer kamu tüzelkişiliklerince genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli kamu hizmetlerini ifa ile görevlendirilenler, bu Kanunun uygulanmasında memur sayılır. Yukarıdaki tanımlananlar dışındaki kurumlarda genel politika tespiti, araştırma, planlama, programlama, yönetim ve denetim gibi islerdegörevli ve yetkili olanlar da memur sayılır.
B-Sözleşmeli Personel: Kalkınma planı, yıllık program ve iş programlarında yer alan önemli projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi, işletilmesi ve işlerliğiiçinşart olan, zaruri ve istisnai hallere münhasır olmak üzereözel bir meslek bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç̧ gösterengeçiciislerde, Cumhurbaşkanınca belirlenen esas ve usuller çerçevesinde, ihdas edilen pozisyonlarda, mali yılla sınırlı olarak sözleşme ile çalıştırılmasına karar verilen ve isçi sayılmayan kamu hizmeti görevlileridir.
C-İşçiler:(A), (B) … fıkralarında belirtilenler dışında kalan ve ilgili mevzuatı gereğince tahsis edilen sürekliisçi kadrolarında belirsiz süreli iş sözleşmeleriyleçalıştırılansürekliisçiler ile mevsimlik veya kampanya işlerinde ya da orman yangınıyla mücadele hizmetlerinde ilgili mevzuatına göregeçici iş pozisyonlarında altı aydan az olmak üzere belirli süreli iş sözleşmeleriyleçalıştırılangeçiciisçilerdir.
Hukuk sistemimiz içinde ayrıca Memur Hukuku adında bir hukuk dalı olmamakla birlikte uygulamada gelişen şartlar doğrultusunda İdare Hukuku altında şekillenen ve münhasıran Memur ve Diğer Kamu Görevlilerinin görev yaptığı idareler ile arasındaki ilişkiyi düzenleyen ve Memur ve Diğer Kamu Görevlilerinin ifa ettiği iş ve eylemleri nedeniyle üçüncü kişilere karşı vermiş olduğu zararlar nedeniyle karşılaşacakları hukuki durumu inceleyen bir idare hukukunun alt dalıdır.
Devlet Memurları ve Diğer Kamu Görevlileri, yaptıkları iş nedeniyle gerek görev yaptığı idareyle gerek mesai arkadaşlarıyla gerekse de hizmet verdikleri vatandaşlar ile zaman zaman hukuki sorunlar yaşamakta olup uygulamada en çok aşağıdaki hukuki durumlarla karşı karşıya kalmaktadırlar.
Memur ve Diğer Kamu Görevlilerinin idareleriyle en çok yaşadığı sorunların başında atama ve yer değişikliği taleplerinin hukuka aykırı bir şekilde yerine getirilmemesi gelmektedir.
•İlk atamaya ilişkin uygulamada yaşanan en büyük sorun Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırmasının olumsuz sonuçlanması durumudur. 7315 sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanununa göre Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırmasının hangi şartta ve şekilde yapılacağı ve hangi hususların dikkate alınacağı açıkça düzenlenmiş olmakla birlikte, Kanunda kullanılan muallak ve karşılığı somut olarak belirlenmekte zorlanılan ifadeler nedeniyle sorunlar ortaya çıkmaktadır. Örneğin; Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması kararının Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırmasının olumsuz olmasına sebep olup olmayacağına ilişkin sorunlar, “ahlak ve adaba aykırı davranıp davranmadığı” meselesinde olduğu gibi bir fiilin kime ve neye göre hangi hukuk kuralları çerçevesinde ahlak ve adaba aykırı bir filli olduğuna karar verilirken hangi kriterlere bakılacağına ilişkin boşlukların olması ve belirsizliklerin yaşanması gibi durumlar. •Naklen atama ve Tayin Talepleri ile Kurumlar Arası Geçiş karşılanmaması nedeniyle yaşanan sorunlar tarafımıza en sık gelen meselelerden biridir.Kurumlar arası geçiş idarenin takdirinde olan bir mesele olsa da idareler takdir yetkilerini kullanırken keyfi bir şekilde davrandığında kişiler nezdinde hasara yol açacak derecede kararlar verilebilmektedir. Bu durum her ne kadar hukuka aykırı olsa da uygulamada karşılaştığımız durumlardan birisidir. Ha keza naklen atama ve tayin taleplerine ilişkin olarak da memur ve diğer kamu görevlilerinin, eğitim mazereti, sağlık mazereti, aile birliği mazereti (eş durumu mazereti), can güvenliği mazereti ve engel durumundan kaynaklı olarak mazeret tayini atamalarına ve üst derece ve kademeyle yahut üst dereceli bir mesleğe atanmaya hak kazanan memur ve diğer kamu görevlilerinin naklen atama başvurusu yapma hakları olsa da kurumlar hukuka aykırı bir şekilde bu taleplerini reddedebilmektedir. Bu konuda açılan davalar da uygulamada en çok karşılaşılan dava türlerinden birisi olmaktadır.
Bazı istisnalar hariç devlet memurlarına ilişkin disiplin hükümleri 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125’inci ve devamı maddelerde düzenlenmiştir. 657 s. DMK 125’inci maddesine göre memurlara verilebilecek disiplin cezaları; Uyarma, Kınama, Aylıktan Kesme, Kademe İlerlemesinin Durdurulması ve Devlet Memurluğundan çıkarma cezalarıdır. Bu cezalarla birlikte kanunda disiplin cezası olarak tanımlanmadığı için aynı anda yer değişikliği kararı da verilebilmektedir. Ancak uygulamada bu yetki kötüye kullanıma da sebebiyet vermektedir. Bir disiplin cezasıyla yetinmeyip adeta memurun cezasını arttırmak için yer değişikliği kararı da verildiğiyle karşılaşmaktayız. Bunlarla birlikte, Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnameleriyle (OHAL KHK’sı ile) herhangi bir disiplin soruşturması süreci işletilmeksizin doğrudan ihraç kararları verilmiştir.
Memur ve diğer kamu görevlileri hakkında verilen disiplin kararlarına karşı kurum içi itiraz yolları da olmakla birlikte itiraz neticesinde verilen nihai kararlara karşı 60 gün içerisinde yetkili idare mahkemesinde iptal davası açılması gerekmektedir. Ayrıca kural olarak atama ve tayin taleplerinin olumsuz sonuçlanması neticesinde herhangi bir itiraz usulü bulunmadığından ret kararı üzerine doğrudan iptal davası açılması gerekmektedir. Bu durumlarla birlikte telafisi güç veya imkânsız bir zarar çıkma durumu söz konusuysa Yürütmenin Durdurulması da talep edilmelidir.
Akademik Personeller (Profesör, Doçent, Doktor Öğretim Üyesi, Öğretim Görevlisi, Araştırma Görevlisi vd.) 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi olmayıp 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’na tabi olarak görev yapmaktadır. Bu kanun; yükseköğretim üstkuruluşlarını, bütün yükseköğretim kurumlarını, bağlı birimlerini ve bunlarla ilgili faaliyet ve esasları kapsamaktadır. Akademik Personeller Her ne kadar farklı bir kanuna bağlı olarak görev yapsa da temelde yine İdari Yargının görev alanına giren meseleler olduğundan iptal dava açma süresi yine 60 gün olup yetkili idare mahkemelerinde dava açılmalıdır. Yine burada da telafisi güç veya imkânsız bir zarar çıkma durumu söz konusuysa Yürütmenin Durdurulması da talep edilmelidir.
Memur Hukuku Avukatı, yukarıda kısaca açıkladığımız üzere memur ve diğer kamu görevlilerinin idarenin işlem ve eylemlerinden kaynaklı olarak, idareye karşı yapılacak başvurular ile idareye karşı açılacak idari davalarda uzman ve müvekkillerine Memur Hukukunda Avukatlık ve Danışmanlık Hizmeti veren memur davalarına bakan avukatlara denir.
Müvekkillerimiz kendi davaları için en iyi memuravukatı ulaşmak istemektedirler. En iyi memur davaları avukatını bulmak için, öncelikle münhasıran bu alanda ilgilenen ve memur hukukunda uzmanlığı olan avukatların tercih edilmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda avukatın bakmış olduğu davaların büyük çoğunluğunun memurlara ilişkin davalar ve idari davalar olmasına dikkat edilmelidir.
Avukat Erol Çağatay DEMİRTAŞ, Memur Davalara ilişkin her türlü konuda Hukuki Danışmanlık ve Avukatlık Hizmeti vermektedir. Danışmanlık Hizmeti her türlü iletişim aracı üzerinden sağlanmakta olup Telefon, Online (Facetime, Zoom, Microsoft Teams vb.) ve Yazılı (Whatsapp, Bip vb.) danışmanlık hizmeti vermektedir.
İdare Mahkemelerinde açılacak İptal ve Tam Yargı Davalarında dava harç ve masrafları her yıl Adalet Bakanlığınca belirlenip Resmî Gazete’de yayımlanmaktadır. İdari Davalarda Hukuki Danışmanlık ve Avukatlık Ücretleri ise genel olarak avukatlar tarafından işin türü ve mahiyetine göre belirlenmektedir.
Avukat Erol Çağatay Demirtaş © Copyright 2022 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir.